7 Nisan 2011 Perşembe

YALNIZ İNSAN PSİKOLOJİSİ

Yalnızlık kişinin kendini dış dünyadan büyük ölçüde soyutlamasıdır diyebiliriz ancak bu tam bir tanım olmaz.İnsanlar bazen çok kalabalık ortamlarda bile kendilerini yalnız hissederler.Yalnızlık çoğu zaman bir tercihmiş gibi görünsede aslında duygusuzluk değil duygudur.Sevilmeme,kendini sevememedir.Başka bir deyişle geçmişte yaşadıklarından soyutlanıp daha garantici bir yol izlemektir.İnsanlar yalnız kalmaktan değil yalnız bırakılmaktan korkarlar.Bu korku yenilmez,üstesinden gelinmezse kişi kendini değersiz,önemsiz hissedecektir.
  Yalnızlığı kısa süreli yalnızlık ve uzun süreli yalnızlık olarak ayırabiliriz.Kısa süreli yalnızlıklar tam anlamıyla yalnızlık sayılmaz.Kişi bu sürede kendiyle kalıp yaşananların muhasebesini yapıp kendisi  ve yaşadıklarıyla yüzleşebilir ki bu durumda kişinin yaşamına olumlu anlamda katkı sağlacaktır.Başkalarıyla konuşamadığı,paylaşamadığı şeyleri insan sadece kendisiyle konuşur.Eğer bu süreçte taşları yerine sağlam bir şekilde oturtabilirse bu kısa süreli yalnızlık bireye iç huzur ve manevi anlamda rahatlık getirecektir.Ancak günümüzde insanlar geçmişleriyle,yaşadıklarıyla yüzleşmek yerine onlardan köşe bucak kaçmayı yeğlemektedirler.Kendisi  ve yaşadıklarıyla yüzleşemeyen veya yüzleşmekten korkan insanlar genelde kalabalık ortamlarda bulunmayı,çeşitli uğraşlar geliştirmeyi tercih ederler ancak bunlar geçici çözüm olmaktan ileriye gidememektedir.Örneğin çok gülen insanlar genelde yalnız ve mutsuzdurlar.Bu gülüşlerde bastırılmışlık vardır.Yalnızlığını görmezden gelme isteği vardır.Yalnız insanlarda  kendi hayatını yönetme,kendinin patronu olma dürtüsü vardır.Bunun sebebi de geçmişten gelen sarsıntılardır.Geçmişte yaşadıklarını tekrardan yaşama korkusu insanı yalnızlığa iter.Önemli olan olanları gizlemek değil,üstesinden gelebilmektir...

Hiç yorum yok: